...
Korkuyu yenmek, bilinmeyenden korkmamak da gerekir. Yine de bu bir bilgenin de dediği gibi; senin tek başına keşfetmen gereken bir dengelilik halidir...
...
İnsan hayatını drama kendi çevirir. Fakat yaptıklarından çok düşünce kalıplarıyla. Her durumda olumluyu aramayı ve düşünmeyi öğrenmeliyiz...
...
Biz doğadan uzak, saksıda yetişen çiçekler gibiyiz. Kökümüz hiçbir zaman derinlere ulaşmaz. Doğanın içinde biz köklenmiş bir hayat olarak varız. Gelişirken tahrip ettiğimiz doğa bu açıdan dengeyi sağlamak için insana dersini elbet bir gün verecektir.
Doğal ortamda olan hayvanlar var oluşun keyfini insanlardan daha çok çıkarıyorlar. İnsan gitgide bir virüs özelliği gösteriyor. Kendi doğasından çıkıp, kendi doğasını ve diğer bütün canlıların doğal yaşam alanlarını istila ederek tahrip ediyor. Bunu vücudumuzda yaparak hastalığa sebep olan virüsler aynı özellikteler. O halde kendisini çok önemli ve bilgili zanneden insan son derece hastalıklı bir davranış hali içindedir. Bu tahribin sebebi her ne olursa olsun, sonucu aynı olacaktır. Yoksa insan doğallığı deneyimlemeye çalışan akıllı bir virüs mü? Ya da doğallığın içinden çıkan ve kendisini unutan akıllı bir aptal!
...
Bir sınır kapısı geçiyorsun ne çok şey değişiyor bir de beynimizdeki sınırları aşsak kim bilir neler değişecek!!
...
İnsanlık onuru kaybolduğunda kazanılacak bir şey yoktur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder