feslefik depreşim

23 Ekim 2013 Çarşamba

aşkalamaca


Ben aşkın tam ortasındayım fakat aşk benim içimde. O zaman her tarafımız aşkla kaplanmış olmalı. O yüzden bu kadar sonsuzluktan bahsediyoruz. Yoksa aşkım nasıl sınırları olabilir ki? Aşkı nasıl biriyle yada bir şeyle sınırlayabilirsiniz ki?! Aşkı nasıl zamanla sınırlayabilirsiniz ki!? Yada mekanla?! O yüzden aşkta sınırlamalar ve yasaklar olmamalıdır. Onda kesin bir odak yoktur. Aşk sonsuzluğu kapsar ya da tam tersi. Bu yüzden insan aşk olarak tarif ettiği günümüz ilişkilerinde aslında bir psikolojik rahatsızlık içindedir, çünkü hem kendisini hem partnerini sınırlar. Yaratıcılığını ve olmak istediği insanı baskılar çoğu zaman. Ve aşk kavramı ile ikna olup ikna eder. Bu toplumsal bir salgındır. Gerçek aşk o çiçekli ağacı budamaz, o sabah rüzgarını sınırlamaz, o olan şeyin olmasına izin verir ve olması gerektiği gibi olurken ona yaşayarak ve aşkla eşlik eder. Gerçek aşkta ben kaybolur ve korku burada başlar aslında. Yok olma korkusu... Aşk sonsuz ve sınırsız olandır. Aksine yönelik her tavır ve bilinçsizlik durumu aşkı aşk olmaktan alıkoyar. Başka bi'şey olur ama o kadar geniş kavramsal hazinemiz ve kelimelerimiz olmadığından ona da 'aşk' deriz... Toplumsal hastalık gerçek aşkla tedavi olabilir ancak.! Gerçekleşmesi içinse formül henüz icat edilmedi...


Aşkın bir odağı olmasa da herkesin kaynağa açılan farklı bir kapısı vardır adına aşk dediği. Kimisi için bir sevgilidir bu. Özel bir insan aracılığı ile bütünle daha yoğun bir bağ içine girer ve bu bağı daim kılmaya çalışır. Bu İnternet'e sürekli aynı modemle bağlanmaya çalışmak gibidir. Yanlış değildir. İşe yarar ne de olsa tüme varıma bir yerden başlamak gerekiyor... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder