H.P LOVECRAFT
Amerikalı yazar H.P. Lovecraft 20. yüzyıl gotik edebiyatının en
önemli temsilcisidir. Ortaçağın doğaüstü hikayelerinden Aydınlanma
Çağı'nın ilk kara kitaplarına, oradan Horace Walpole, Ann Radcliffe,
Charles Robert Maturin'e ve Marry Shelley'e kadar yükselen bir seyir
izleyen gotik edebiyat Edgar Allan Poe ile zirveye çıkar. Bu mirası 20.
yüzyıla taşıyan en büyük isim ise Lovecraft'tır.
Howard Phillips Lovecraft 20 Ağustos 1890'da Providence, Rhode Island'da
doğdu. Pek çok ünlü fantazi/gotik yazarı (Robert E. Howard, Ramsey
Campbell) gibi psikolojik sorunları olan bir ailenin ve oğluna aşırı
düşkün hastalıklı bir annenin gözetimi altında toplumdan kopuk ve içine
kapanık büyüdü ve bu durum hayatının sonuna kadar sürerek onu etkiledi.
Başlarda, onu titizlikle yetiştiren ve üzerine titreyen annesi akıl
hastalığı ilerledikçe ona sürekli çok çirkin olduğunu ve çevresine onun
fiziksel görüntüsünden utandığı için insan içine çıkmak yerine kitaplara
gömüldüğünü söyledi. Kader bu ki psikolojik sorunları olan anne ve
babası aynı akıl hastanesinde öldüler. Okuldan sağlık problemleri
yüzünden genç yaşta ayrılan Lovecraft, kendini kötü şiirler yazmaya ve
amatör gazeteciliğe adadı. Birçok yayın organında ırkçılığı savunan ve
kraliyet yanlısı yazılar yazdı fakat zamanla ırkçılık yanlısı
görüşlerinden uzaklaşarak zıt bir politik görüşü benimsedi. (Son dönem
öykülerinde bu etki açıkça görülür.) Bu arada pek çok kişiyle
mektuplaşmayı sürdürdü.Öldüğünde geride yüz binden fazla mektup
bırakmıştı ve yüzyılın en önemli mektup yazarlarından biriydi.
Öyküleri 20'li ve 30'lu yıllarda Weird Tales ve benzeri pulp korku
dergilerinde yayınlanmaya başladı. Bu akımın pek çok ünlü yazarıyla
(Robert Bloch, Robert E. Howard, Clark Asthan Smith) dost oldu ve
kendisine ölesiye bağlı, küçük ama sağlam bir arkadaş çevresi edindi.
1924' te bir Yahudi olan Sonia H. S. Greene ile evlendi, ancak kısa süre
sonra ayrıldılar. Lovecraft, yaşamını yoksulluk içinde, değersiz
yazarlar için ?hayalet yazarlık' yaparak sürdürdü. Öykülerine hiçbir
zaman güvenmedi ve en sonunda, tarzında oldukça başarılı olmasına
rağmen, bu işi beceremediğine karar verdi. Yaşamı boyunca hiçbir öykü
kitabı basılmadı. Bir dostu bunu denedi ama mali sorunlar yüzünden ancak
150 tane satabildi. 1937'de bağırsak kanserinden öldüğünde ardında 51
öykü bırakmıştı.
Lovecraft, ?Weird Tales' in Robert E. Howard ve Clark Asthan Smith ile birlikte üç silahşörlerinden biriydi.
Lovecraft'ın öykülerini değerlendirirken, yaşamındaki tuhaflıkları
gözönünde bulundurmak gerekir. Her şeyden önce Lovecraft'ın, içinde
çelişkiler barındıran bir insan olduğu unutulmamalıdır. Örneğin belli
bir döneme kadar ırkçılığı savunan Lovecraft, daha sonra bir Yahudi'yle
evlenmiş ve birçok Yahudi dost edinmiştir ve bu dostlarıyla birbirlerine
aşırı bağlılıkları göze çarpar. Bunun dışında gündüzleri uyuyup,
geceleri yaşayan bir bedene, çok iyi çalışan bir beyne ve son derece
güçlü bir hafızaya sahipti. İki yaşında alfabeyi öğrenmiş, üç yaşında
okumaya başlamıştır.
Öykülerine değinilecek olursa: Lovecraft'ın öykülerini başarılı
kılan, anlatım tarzı ya da tekniğinden çok, yarattığı dünyaların
orjinalliğidir. Gotiğin o gizemli, kasvetli, donuk havasını başarıyla
canlandırabilmesinin yanısıra, mood'larına kendisine ölümünden sonra
büyük ün kazandıracak o sinsi, tüyler ürpertici dehşeti de eklemiştir.
Lovecraft herşeyden önce bir mit yaratıcısıdır. Lovecraft'ı çağdaş korku
edebiyatının ustalarının gözünde erişilmez yapan nitelik, onun bir
?evren kurucu' olmasıdır.
Çocukluğunda Arap gizemciliğine ilgi duymuş, gençliğinde astronomi
ile ilgilenmiş ve yazarlığı sırasında ?Cthulhu Söyleni' ni yazmıştır.
?Cthulhu Söyleni' ne ait öyküleri on üç tanedir.
Günümüzde H.P. Lovecraft'ın yarattığı Cthulhu Mitosu dünyanın her yerinde bir çok hayranı tarafından yaşatılmaktadır.
kaynak: http://www.baktabul.net/edebiyatcilar-sairler/57060-howard-phillips-lovecraft-kimdir-hayati-ve-biyografisi.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder