feslefik depreşim

27 Aralık 2012 Perşembe

Hasta



Ruhsal şifada, hasta hastalığın kurbanı olarak görülmez. Onun davranışı, tutumu ve yaşam biçimi hastalığın desteklenip beslenmesinde önemli etkenler olarak görülür. Sonuç olarak, hasta kendi şifasında daima bir merkezi figür, bir baş aktör gibi kabul edilir ve ruhsal şifada hasta, pasif kalmaktan çok aktif olmaya davet edilir. Hastalığın şifa bulmasından nihai olarak o sorumludur.
Ruhsal şifa, diğer şifa şekillerinin ( allopatik, homeopatik, şiropratik vb. ) aksine, şifacının şifa enerjisini direkt olarak hastasına kanalize etme yeteneğine, hastanın ise o enerjiyi kendi şifası için kullanma yeteneğine dayanır. Bu, büyük ölçüde, bütün insanların içinde uyuklar halde bulunan yeteneklerini kullanan bilinç-dışı bir süreçtir. Bugün tıp bilimi bedenin kendi kendini şifalandırabilmesi için insan bedenindeki koşulları değiştirmeyi öngörür, fakat şifanın ne olduğunu ve şifa gücünün nereden kaynaklandığını bilmez. Şifa, belirtilerin giderilmesinden ya da fiziksel sağlığın iadesinden çok daha öte bir şeydir; bu yeniden denge ve uyum haline dönüştür. Tüm varlık sağlık, iç ve dış çevresi ile tümüyle uyum içinde olmadıkça tam bir iyilik sağlanmaz.

Keith Sherwood –Ruhsal Şifa Teknikleri

allopati: Hipokrat tıbbının temel ilkelerinden biri. Bu ilkeye göre karşıt karşıtı iyileştirir.
homeopati:
Homeopati eski yunancadan gelir ve homeos (= benzer) ile pathos ( = acı çekmek, hastalık) kelimelerinden oluşur. Homeopati hastalığı değil, hastayı tedavi eder. Hastanın bozulan doğal dengesi tekrar eski haline getirilir. "Vücutta oluşan hastalıkların en iyi tedavi edicisi yine kendisidir" prensibine bağlıdır.
şiropati: Manuel fizyoterapi, elle kas-iskelet rahatsızlıklarını tedavi etmek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder